Açıkçası global piyasalardaki hareket ve öngörülerin Türkiye'deki taşınmaz yatırımlarına ne derece etki edeceği konusunda çok somut bir yöntem üretmek oldukça zor görünüyor. Halbuki projenin finansmanı sırasında finansörler - ki yüksek oranda bankalar- mevcut durumda kaynağı dışarıdan temin etme yoluna gidiyorlar. Daha sonra hayata geçirilen yatırımın gerek inşaat sırasında gerekse kullanımı ve pozitif nakit hareketleri yaratmaya başlaması sırasında tüm süreç hem yatırımcı ve hem de kullanıcı tarafında global piyasalara çok entegre şekilde ilerliyor. Her ne kadar son yıllarda ekonomideki pozisyonlarda Merkez Bankası çok etkin rol oynasa da bugünkü Moody's açıklaması bu kararların altında kredi notu kaygısı bulunduğu izlenimini veriyor.
Çok çok fazla değişkenin çok farklı etkinlikte rol aldığı gayrimenkul geliştirme sürecinde global ekonomideki genel kabul gören öngörüleri yatırım planlaması yaparken dikkate almak şarttır. Bu duruma ilişkin ayakları yere basan bir yaklaşım ya da planlama modeli geliştirmek de bir zorunluluktur. Bu konuyla ilgili yorum ve çalışmaları da buradan paylaşmaya devam edeceğim.
Paylaş:Facebook
Twitter
Google+
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder