7 Şubat 2011 Pazartesi

İzmir ile ilgili

İzmir gibi çok güzel bir şehirde özellikle de konut ve ofis yatırımları konusunda kısırlık had safhada bunda belki de politik bazı yaklaşımlar da etkili oluyor olabilir.
Akşan Yapı'nın çok doğru ve farklı bir projesi olan 35.Sokak ( www.otuzbesincisokak.com ) bu kısırlıkta gerçekten farklı bir kavram katıyor.

İzmir ile ilgili pek çok büyük yerli yatırımcının plan ve programları olduğu bilinen bir gerçek bu programlara Kavuklar adlı İzmir'li bir şirketler grubu da dahil olmuş durumda. Okuduğum bir habere göre 3 adet gayrimenkul yatırımını kısa sürede hayata geçiriyorlar.
1.Kavuklar Tower : Ankara yolu üzerinde 100 m yüksekliğinde 26 katlı ( 3,84 metre akstan aksa kat yüksekliği ?) 180 adet ofis barındıyormuş. Proje değeri 50 Milyon USD
2.Evka-3 Residence: 10 dönümlük bir arazide 60 daireden oluşuyor. Proje değeri 35 Milyon USD
3.Altındağ'da toplu konut : 1.000 daire (!). Proje değeri 100 Milyon USD

Asıl uzmanlık alanı gayrimenkul yatırımından farklı konular olan bu şirketler grubunun birbirinden çok farklı içerikte 3 adet bu hacimde projeye girişmesi gerçekten dikkat çekici bir durum. Kendilerine başarılar diliyoruz. Takipteyiz.
Bu arada -her ne kadar çok yakın lokasyonlar olmasa da- Buca'da Büyükşehir Belediyesince yaptırılan 336 konutun sadece 7 adetinin satılmış olması özellikle 3. proje üzerinde daha detaylı ve temkinli bir yaklaşım gösterilmesi gerektiğini gösteriyor. Paylaş:Facebook Twitter Google+

Global Ekonominin Yurt İçi Gayrimenkul Yatırımlarına Etkisi

Açıkçası global piyasalardaki hareket ve öngörülerin Türkiye'deki taşınmaz yatırımlarına ne derece etki edeceği konusunda çok somut bir yöntem üretmek oldukça zor görünüyor. Halbuki projenin finansmanı sırasında finansörler - ki yüksek oranda bankalar- mevcut durumda kaynağı dışarıdan temin etme yoluna gidiyorlar. Daha sonra hayata geçirilen yatırımın gerek inşaat sırasında gerekse kullanımı ve pozitif nakit hareketleri yaratmaya başlaması sırasında tüm süreç hem yatırımcı ve hem de kullanıcı tarafında global piyasalara çok entegre şekilde ilerliyor. Her ne kadar son yıllarda ekonomideki pozisyonlarda Merkez Bankası çok etkin rol oynasa da bugünkü Moody's açıklaması bu kararların altında kredi notu kaygısı bulunduğu izlenimini veriyor.
Çok çok fazla değişkenin çok farklı etkinlikte rol aldığı gayrimenkul geliştirme sürecinde global ekonomideki genel kabul gören öngörüleri yatırım planlaması yaparken dikkate almak şarttır. Bu duruma ilişkin ayakları yere basan bir yaklaşım ya da planlama modeli geliştirmek de bir zorunluluktur. Bu konuyla ilgili yorum ve çalışmaları da buradan paylaşmaya devam edeceğim.
Paylaş:Facebook Twitter Google+